Çalışmada, bir teknoloji şirketinin ürettiği cihazın içerisinde tuz partikülleri bulunan bir filtreli kartuşun hava veya nemlendirilmemiş oksijen basınçlı olarak forse edilmesiyle serbest kalan ince sodyum klorür partiküllerin solutulması ve bu inhalasyon tedavisinin Bükreş Acil Hastanesine başvuran akut fazdaki astım ve KOAH hastalarında kullanılması söz konusudur.

Bu işlemde üst ve alt solunum yollarında kolayca solunabilecek büyüklüğe kadar (1 - 5 mikron) mikronize edilmiş sodyum klorür partiküllerinin solunum yollarına nebülizasyonu sayesinde Astım, KOAH, pnömoni gibi solunum hastalıkları için kullanışlı bir tedavi metodu geliştirilmiştir. Bu metodun etkisi; solunum allerjisi olan çocuk hastaların üst solunum yollarında mikrop kontaminasyonunu (özellikle de stafilokok) azaltarak enfeksiyonu hafifletmesine benzemektedir. Bakterileri öldürme kapasitesi, karmaşık immünmodülatör etkilerle açıklanabilir: T lenfositlerinin sayı ve aktivasyonunu artırması, B lenfositlerinin normalleşmesi, IgA seviyesinin artması suretiyle olur.

Bükreş’teki Acil Hastanesine başvuran veya başka merkezden getirilen hastalardan retrospektif olarak çalışmaya alınan toplamda 393 hastayla yapılmıştır. Bu hastalar Astım veya KOAH’ı kötüleştiği için gelmişlerdi. Bütün hastalara inhale betamimetik, kortikosteroid ve oksijenden oluşan standart tedavi verildi. Ayrıca bunların 204 tanesine tuz inhalasyonu uygulaması eklendi.

Bütün hastalarda solunum sıklığı, ventiküler durum ve oksijen satürasyonu (başlangıçta ve ilk bir saatte her 20 dakikada bir) bakıldı ve kan gazı (başlangıçta ve bir saat sonra) çalışıldı.

393 hastadan 204’ü standart tedavi ile SaltMed tedavisini birlikte alırken, 189 hastada sadece standart tedavi uygulandı. İki gruptaki hasta özellikleri Tablo - I’de sunulmuştur:

Tablo - I.

Tablodan görüleceği üzere SaltMed uygulaması yapılan hasta grubunda hastalık özellikleri genellikle daha ağırdı; onlar daha yaşlıydı, CO2 parsiyel basınçları daha yüksekti, diğer taraftan oksijen satürasyonu ve O2 parsiyel basıncı daha düşüktü.

Buna rağmen bir saatlik tedavinin sonunda parametrelerin hepsi SaltMed grubunda belirgin olarak iyileşmişti. (Tablo II)

Tablo - II.

İki gruptaki hastaların ilk bir saatlik tedavi sonundaki solunum parametreleri aşağıdadır. (Figür 1,2,3,4)

Çalışma KOAH ve Astım Hastalarının akut solunum yetmezliğine girmiş olanlarında, başlangıç tedavisine Haloterapinin eklenmesi ile ilk bir saatte solunum sıklığı, oksijen satürasyonu ve kan gazlarının parsiyel basınçlarında belirgin iyileşme sağladığını gösterdi.

Haloterapiden yararlanan grupta mekanik ventilasyon uygulananlarda; invaziv mekanik ventilasyona geçilmesine gerek kalmadı, non-invaziv olarak yönetime devam edildi.

Ayrıca sulu nebülizatör yoluyla verildiğinde ortaya çıkan bulantı yan etkisi de görülmedi, bronkodilatör ve mukolitik ilaçların güçlü emetik etkilerinin tölere edilmesini kolaylaştırdı.

Yoğun bakım önlemine gerek kalmadığından ve hastaların normal servis odalarına yatışlarının yapılabildiğinden, bu durum Acil Servis sirkülasyonunun artmasına, yığılmaların önlenmesine de hizmet etti.

Çalışmamızın kısıtlılıklarından biri gözlemsel bir çalışma olması ve sonuçların sistematik seçim hatalarından etkilenebileceğidir. Veri analizleri esas alınınca; özellikle ağır durumdaki hastalara (Tablo – I) SaltMed tedavisinin eklenmesi ile olağanüstü ve şaşırtıcı sonuçların elde edildiği görülmüştür. Bu çalışmada öngörülmemiş veya ölçülmemiş diğer konfüze edici faktörleri de içine alacak şekilde randomize kontrollü çalışmaları yapılması gerekmektedir.

Çalışmamızın diğer bir kısıtlılığı ise Acil Servis Ekibince ve ilk bir saatin monitörizasyonu suretiyle yapılması ve bu nedenle ilk bir saatteki olumlu etkinin sonraki saatlerde devam edip etmediğini, hastanın yatışı gerektiyse yatış süresine etkisi, hayat kalitesine etkisi, entübasyon gerekliliği ve hatta mortalite üzerine olan etkisi bakımından daha ileri çalışmaların yapılması iyi olur kanaatindeyiz.