IV. Çankırı Kaya Tuzu Mağarası

...

...

Bu çalışma ve yaklaşımlar bir başlangıç teşkil etse de, 2020 yılı ilk 3 ayı itibarıyla Çankırı Kaya Tuzu Mağarası mikrokliması ile ilgili devam etmekte olan veya erken de olsa tıp ve bilim camiasının dikkatini çekecek somut çalışma bulunmamaktadır.

Bunun için gereklilikler şu ana başlıklarla ifade edilebilir:

1- Speleoterapi için gerekli hava kalitesi sağlanmalıdır. Mağara girişi ile nefeslik arasındaki hava akımı, hava ortamında mineral içeriğinin yeterli doygunluk ve dinginliğe ulaşmasına engel teşkil etmektedir. Diğer taraftan mağara içerisinde zamanla icra edilecek diğer faaliyetler (turizm etkinlikleri, toplu organizasyonlar, vb…) ise havalandırma ihtiyacını doğuracaktır. Birbirine zıt bu iki ihtiyaç hatırda tutulmalıdır. Otantik bir ortamda insan yükü sonrası oluşması muhtemel bu durum tüm yer altı ortamlarında izlenen genel bir durumdur. Optimum bir çözüm gerektiği her zaman akılda tutulmalıdır. Ayrıca bugüne göre bir problem daha vardır ki o da aktif maden sahasından gelen atık havadır ve bu şu an tedaviyi imkansız kıldığından izolasyon zorunludur.

2- Mağaradaki hava ortamına ilişkin 2018 yılında Çankırı Karatekin Üniversitesince yapılmış olan analiz sonuçları, alınan görüşler mağaranın belirli bölgelerinde tedavi için uygun kalitenin bulunduğunu doğrulamaktadır. Bu analizler nokta ve sıklık olarak artırılarak tekrarlanmalıdır. Havanın ve kayaçların kimyasal analizleri, mikrobiyolojik analizleri, bu analizlerin volümetrik ve gravimetrik metodlarla yapılması gerekmektedir.5

3- Mağara içi ve dışında gerekli altyapı sağlanmalıdır. Çankırı Belediyesince bu çalışmalar sürdürülmektedir. Mağara dışında gerekli klinik hizmetlerin verilmesi de bu kapsamda hatırda tutulması gereken bir konudur.

Bu bağlamda en çok bilinen ve en başarılı Polonya Wieliczka örnek alınabilir: Tuz Madeni Sağlık Tesisinde; yer üstü tedavi kısmı ve yer altı tedavi kısmı olarak iki bölüm vardır. Yer üstü klinikte Göğüs Doktoru hastanın şikâyetini ve hikâyesini dinliyor, muayene yapıyor, spirometri, röntgen testlerini yapıyor. İhtiyaca göre hasta Kulak Burun Boğaz ve Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon yönünden değerlendiriliyor. Alerji testleri yapılıyor. Sonuç olarak bu sahada bilgi sahibi hekim tarafından hastanın mağarada hangi sürelerle, ne kadar faydalanması gerektiğinin şeması çıkarılıyor. 6

4- Süreklilik, düzenlilik, artacak kişi sayısına göre değişkenliklere açık şekilde ulaşım ihtiyacının Belediye tarafından veya şahıslar eliyle karşılanması gerekmektedir.

5- Mağaranın açık kalma süresi tedavi süresi ve seans sayıları ile uyumlu olmalıdır. Mağaranın daha erken açılması ve geç kapatılması, esasında 24 saat hizmet verebilmesi önemlidir. Nahcivan örneğinde olduğu gibi hasta profilinin gecelemesi mümkün olmalıdır. Bu nokta bir diğer bakımdan şöyle önemlidir, haloterapinin aksine speleoterapi seansları 4 - 12 saat sürmektedir, tedavi periyodu genellikle iki haftadan az olmamak kaydıyla, görece ağır solunum rahatsızlıklarında üç ve dört haftaya kadar uzayabilmektedir.

Bir ikinci örnek yine Wieliczka - Polonya Tuz Madeninden verilebilir. Normal gündüzlü tedavi programı ve Sağlıklı Gün Programının yanısıra Sağlıklı Uyku Programı vardır. Sonuncusu “İlginç bir yerde, eşsiz bir tecrübe yaşamak isteyenler yer altında bir gece geçirerek mental ve fiziksel bakımdan dinlenirler.” şeklinde tanıtılan paket bir programları vardır.

6- Çankırı Kaya tuzu Mağarasının ünü ülke geneline yayılmıştır. Bu önemli bir avantajdır. Bu kapsamda ÇAKÜ Gıda Mühendisliğince yapılan analizlerle giderek bilimsel nitelik kazanan bir gerçek; Çankırı Kaya Tuzunun içeriğinde diğer veya zararlı olabilecek minerallerin olmadığı, sağlığa zararlı olmayacak minerallerin ise çok az miktarda olduğu, hemen hemen saf ve kaliteli bir tuz olduğudur. Tabiatıyla bu durum iklim tedavisi açısından da faydalıdır, başka mağara ortamlarına göre üstünlük sağlamaktadır.

Diğer taraftan kendi araştırmaları sonucu gelmekte olan münferit vakalar dışında tedavi maksatlı umumi bir faydalanma yoktur. Dahası yukarıda sözü edilen hastalıklardaki iyileştirici etkisini ortaya koyan tıbbi bir çalışma, bildiri, araştırma yoktur. Bu açık, süratle kapatılmalı ve vaka takdimleri, grup araştırma sonuçları; tıp camiası ile paylaşılmalı, diğer taraftan turizm fuarları, sağlık fuarları, tamamlayıcı tıp kongreleri gibi platformlarda duyurulmalıdır.

Bu ihtiyaca çözüm kanaatimizce, hasta sirkülasyonunun başlaması, tedavi verilerinin oluşması ve Tuz Rehabilitasyon Derneği gibi sağlık camiası ile temas içerisindeki kişi ve kuruluşların bu çalışma sonuçlarını paylaşmalarıdır. Bu çalışmaların yerelden ulusala doğru bir seyir izlemesi gerekir, çünkü hastayı gören, takip eden, aktif ilgilenen kişinin, Çankırı’daki bir hekim / sağlık personeli olması gerekir. Bu noktadan itibaren ulusal düzeyde üniversitelerden, enstitülerden, Sağlık Bakanlığından bilimsel destek gelmeye başlayacağı kanaatindeyiz. Bu takdirde ayrıca il dışından hekimler, Çankırı’da speleoterapi uygulamaları hakkında bilgi sahibi ve konuya ilgi duyan meslektaşları varsa, güven içerisinde hastalarına seçenek sunacaktır.

Ayrıca tedavi verilerinin oluşması da zamana muhtaçtır, şöyle ki birkaç hafta süren kürlerden sonra beklenen iyileşme gerçekleşse dahi 3 ay, 6 ay, 1 yıl gibi sürelerde tedavinin etkinliği devam etmekte midir, örneğin KOAH alevlenmesi, Astım ataklarının nüksetmesi, sıklığı, tedavi sonrası ilaç dozları, yaşam kalitesindeki iyileşmenin ne kadar devam ettiği, ileride idame bir tedavi gerekiyorsa bir yıl sonra mı, iki yıl sonra mı tekrar edilmelidir? vb… soruların cevap bulması önemli olduğundan hasta sirkülasyonunun biran önce başlaması önem arz etmektedir.

Sonuç olarak speleoterapi için ihtiyaçları karşılayacak ve eksiklikleri giderecek istikamette çalışma yapılmalıdır.

Peki neden turizm, rekreasyon, çeşitli etkinlikler değil de sağlık konusuna öncelik ve ağırlık verilmelidir?

Turizm için bir defa ziyaret olmakla birlikte, tedavi için gelen kişilerin genellikle birkaç seans faydalanmaları gerekmektedir. Sonuç olarak ikinci grubun konaklama ve sosyal ihtiyaçları ile birlikte düşünüldüğünde yer altı şehrinin bulunduğu çevreye daha fazla katma değer bırakması tabidir.

Haberler

...

...
Prof. Dr. Harun Çiftçi

Çankırı Karatekin Üniversitesi rektörümüz Sn. Prof. Dr. Harun Çiftçi ile birlikte "Daha Sağlıklı Bir Nefes" programı 1. grup hastalarına...

...
Prof.Dr. Zeki Müfit Karagülle

Temmuz 2024`te Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Prof. Dr. Zeki Müfit Karagülle ile TUZ TETAPİSİ üzerine istişare toplantısı yaptık.

...
Daha Güçlü Bir Nefes

Derneğimiz, "DAHA GÜÇLÜ BİR NEFES" projesinde yer almaktadır.
Çankırı Özel Karatekin Hastanesi, sosyal sorumluluk bilinciyle gerekli imkan ve altyapıyı, hastalara ve çalışma hedeflerine tahsis etmiştir.

...
Çankırı Yeşilay Şubesi

Çankırı Yeşilay Şubesinde proje çalışma grubu toplantısına katıldık.
Detayları Çankırı Valiliğince duyurulacak olan programla, Tuz terapisinin geniş solunum yolu hasta grubuna uygulamalı örnekleriyle duyurulması planlanıyor.

...
Her Yönüyle Tuz

Çankırı Karatekin Üniversitesi öğrencileri, “Her Yönüyle Tuz” dersi kapsamında Çankırı Özel Karatekin Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümünde bulunan Haloterapi Ünitesinde, tuz terapisi uygulamaları hakkında bilgi ve eğitim aldılar.